Çağdaş Ebeveynlik: Çocuk Gelişimi ve Aile İçi Bağlantı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

DENİZLİ (İHA) – Aile içi problemlerin tahlili için ‘Modern Ebeveynlik’ konusunda kıymetli çalışmalar yapan Eğitim Bilimci Kamil Vüsal Paşayev, “Anne baba ortasındaki tutarsızlık çocuklarda kararsızlığa, itaatsizliğe ve saygısızlığa neden olur. Çocuklarda akademik muvaffakiyetten evvel her vakit mental ve şahsî gelişim ön planda tutulmalıdır” ikazında bulundu.

Anne babaların sıklıkla lisana getirdiği aile içi problemlerle ilgili bilimsel çalışmalar yapan Eğitim Bilimci – Psikolog Kamil Vüsal Paşayev, düzenlenen ferdi seanslarda o problemlerin kaynağına inerek, tahlillerin bulunabilmesi ve ‘Modern Ebeveynlik’ için tavsiyelerde bulunuyor.

Anne babaların aile içinde en sık yaşadıkları sıkıntılar hakkında kıymetli bilgiler veren Kamil Vüsal Paşayev, “Çocuklarınıza asla hiçbir şeyi yasaklamayın, kısıtlayın. Zira yasak olan her şey insanoğluna cazip gelir. Çocuklarınızın her isteğine ‘evet’ demeyin ‘hayır’ duymayı öğrensinler. Her isteğine evet ile karşılık verilen çocuklar ilerde tembel, sorumsuz, şımarık bireyler olurlar. Ayrıyeten hayatta her şey her vakit istediğimiz üzere olamayabilir. ‘Hayır’ sözünü duymuş bir çocuk, yetişkinlik çağında meselelerle karşılaştığı vakit ayakta durabilmeyi, meselelerle nasıl baş edebileceğini öğrenmiş olur. Sorun karşısında bocalamaz. Mümkün olduğunca şart cümlelerinden kaçınılmalıdır. Şart cümleleri çocuklarda çıkar bağını pekiştirir. Bu türlü bir ortamda büyüyen çocuklar; çıkarcı, agresif, saldırgan, içedönük bireyler olurlar” dedi.

“Ceza bir aşağılama biçimidir”

Mümkün olduğunca ceza ve ödüllerden kaçınılması gerektiğinin altını çizen Psikolog Paşayev, “Ödüller, çıkarcı bir kişilik yetiştirir. Bu türlü ortamlarda yetiştirilmiş çocuklar ilerde iş ve mesleklerinde rüşvet alan ve acımasız bireyler olurlar. Cezalar ise topluma, aileye, insanlara karşı öfkeyi, nefreti, şiddeti, hakareti tetikler. Cezalarla büyütülen bir çocuk toplum ve aile için en tehlikeli bireylerdir. Unutmayın; ceza bir aşağılama biçimidir. Aşağılanarak eğitilen çocuklarda asla sağlıklı bir kişilik gelişemez. Çocuk karşısında kararlı tavırlar sergilenmeli; anne şayet bir şeye hayır diyorsa baba tarafından hayır olarak desteklenmeli ya da baba bir şeye evet diyorsa anne tarafından evet olarak desteklenmelidir. Anne baba ortasındaki tutarsızlık çocuklarda kararsızlığa, itaatsizliğe ve saygısızlığa neden olur. Kıyaslanmalardan mutlaka kaçınılmalıdır. Zira kıyaslama yetersizliğe, kendini eksik hissetmeye ve özgüven kaybına neden olur. Hatta Hz. Ali; ‘Kardeşe kardeşin yanında öğüt bile vermeyin’ demiştir.

“İnsan, özgürlüğe yatkındır”

Çocukların fikirlerine bir birey olarak değer verilmesi ve hürmet gösterilmesi gerektiğine vurgu yapan Paşayev; ailelere şu tavsiyelerde bulundu:

“Bugün çocuk olarak konuştuğunuz çocuklar yarın geleceğin yetişkin iş insanları, geleceğin sizin üzere anne babaları olacaklar. Çocuklara daima bu niyetle yaklaşılmaya ihtimam gösterilmelidir. Çok kontrol çocuğu pasifleştirirken çok müsamaha çocuğu şımartır. İstikrar sağlanmaya çalışılmalıdır. Çocukların gereksinimlerini siz değil, bırakın onlar kendileri karşılasın. Bırakın çocuklarınız yaptığı hareketlerin sonuçlarıyla yüzleşsin. Konuttaki sorumluluklar belirlenmelidir. Herkes sorumluluğunu bilmeli ve sorumlu davranmayı öğrenmelidir. Nizamlı olarak çocuklara teşvik edici sorumluluklar verilmelidir. Tertipli olarak ‘Aile Toplantıları’ ve ‘Aile Etkinlikleri’ yapılmaya dikkat edilmelidir. Zira bu iki şey aile içi sorumlulukları ayakta meblağ, aile bağlarını güçlendirir ve aile kavramını kutsal kılar”

“Akademik muvaffakiyetten evvel her vakit mental ve ferdî gelişim”

“Çocuklarda akademik muvaffakiyetten evvel her vakit mental ve şahsî gelişim ön planda tutulmalıdır” Paşayev; “Çünkü hiç kimse kendisine kaba davranan bencil bir kişinin muvaffakiyetini asla takdir etmez. Etrafımız inançlı değil diye çocukları toplumdan uzak tutmamız sorunu çözmez, erteler. Bu yüzden çocukları sıkıntılardan uzak tutmayı değil, onlara sıkıntılarla nasıl baş edebilecekleri öğretilmelidir. Zira her vakit anne baba çocuğun yanında olmayabilir. Meskende vakit zaman ‘Çözüm Üretme’ yahut ‘Hayal Et ve Yorulma’ antrenmanları yapılabilir. İsmine da ‘oyun’ deyin, zira ismine oyun denilen her şey çocuklar için cümbüş vaat eder. Unutmayın, çocuğun edindiği olumlu ve olumsuz tüm davranışların kaynağı anne babaya uzanır. Sorun varsa kızılmamalı nedeni öğrenilmeli ve tahliller üretilmelidir. Savaşı kaybedeceğinizi düşünüyorsanız başta teslim olun, böylelikle tavrınızdan taviz vermemiş olursunuz. Yasaklama değil, kısıtlama en hoş idare biçimidir. Çocuklar övülmemeli, takdir edilmeli. Şayet gayret ve emek değil çocuk övülürse kelam dinlemeyen, kural tanımayan, itaat etmeyen ve sorumluluk şuurundan uzak bir kişilik ortaya çıkmış olur” – DENİZLİ